26 Aralık 2011 Pazartesi

Seyahat ederken dikkat etmeniz gereken noktalar ve tavsiyeler

Evet, kilometrelerce uçup, sınırları geçerek Avrupa’ya ayakbastınız. Aylardır, belki de benim gibi yıllardır hayalini kurduğunuz interrail seyahatinize başlıyorsunuz. Ancak, başlamadan önce dikkat edilmesi gerekenleri yazacağım bu bölümü okumadan giderseniz pişman olursunuz =)
Birçok seyahat forumunda okuyabileceklerinizi kendi tecrübelerimle harmanlayarak tek adreste toplamaya çalıştığım Interrail blogumda sıra “Seyahat sırasında dikkat edilmesi gerekenler” bölümüne geldi.

Ben İtalya ‘da Roma Fiumicino(FCO) havalimanından interrailime başladım. Havalimanından çıkar çıkmaz sizi şehir merkezine götürmek için busshuttle(servisler) bulunuyor. “Dış Hatlar –Gelen” kapısının önünden başlayıp uzun uzadıya gidiyor bu servis firmalarının sırası. İtalyanlar Türklere çok benzediğinden dolayı aynı bizdeki gibi “gel abicim, ablacım en güzel servis bizimkiiii” tarzı serzenişlerde bulunuyorlar. Hemen ilk gördüğünüz firmaya ne kadar diye sorduk ve 22€ cevabını aldığımızda şok olduk. Ve bu fiyatı beğenmediğimizden dolayı yürümeye devam ettik ortalara geldiğimizde bir daha sorduk ve 15€ cevabını aldık. Ve biraz daha yürüyüp sorduk 8€ cevabını aldık. Bu sistemde giderse beleşe hatta üstüne para verebileceklerini düşünsek de daha ilk günden böbreği kaptırmayalım düşüncesiyle 8€ olana bindik. Hemen yanımızda 6€ ya Colosseo’ ya bırakan bir servis daha vardı ama biz Termini’ye gittik çünkü otelimiz oraya yakındı.

Bu hikâyeyi anlatma sebebim, bizdeki gibi Turiste kazık mantığı aynen Avrupa’da da devam ediyor bu yüzden memleketimizdeki uyanık olma durumunu burada da devam ettirmelisiniz.

İkinci olarak, Tren istasyonlarında "Information Point, Desk" bölümünden genellikle beleş olmak kaidesiyle birden çok "City Map"(şehir haritası) alın ve eğer Türkiye’de araştırıp planlamadıysanız, hostelinizin yerini görevliden işaretlemesini rica edin ve oraya nasıl gidebileceğinizi sorun. Bunun yanında eğer yine önceden planlamadıysanız ne kadar o şehirde kalacağınızı ve bu süreçte nereleri gezebileceğinizi sorun ve yine işaretlemesini rica edin. Böylece kendiniz oturup nerelere gitsem nerden başlasam derdine düşmeden hemen yola koyulabilirsiniz en önemlisi çok değerli zamanınızdan kısmamış olursunuz.

Seyahat sırasında;

• Tren istasyonuna iner inmez bir sonraki tren biletinizi alın veya supplement yoksa tren bilgilerinin yazılı olduğu bir çıktı isteyin.
• Şehirden ayrılmadan 2 gece öncesinden bir sonraki şehirde hangi hostelde kalacaksanız onun rezervasyonunu yapın.
• Sokak satıcılarından ve dükkânlardan bir şey alırken Müslüman olduğunuzu söyleyin, genellikle satıcıların, marketlerin çoğunluğu Pakistanlılar ve Hintliler tarafından işletildiği için muazzam sempati duyuyorlar ve indirim yapıyorlar.
• Diğer türlü yine de pazarlık yapın.
• Hediyeleri kabul etmeyin, karşılıksız değildir.
• Yüksek kurdan para çevirmeyi teklif eden seyyar dövizcilere kanmayın.
• İç cep götürün ve pasaportunuzu paranızın büyük kısmını onda taşıyın, benim başıma böyle bir olay gelmese de gidenlerden başına gasp, hırsızlık olayları geldiğini okudum, tedbirli olun.
• Kimseye güvenmeyin, herkesle iyi geçinin ama planlarınızı onlara göre yapmayın her zaman ikinci bir planınız olsun.
• Kızlar için özellikle akşam hostelinize dönerken ıssız bir sokakta birinin sizi takip ettiğini fark ettiyseniz sakın haritanıza bakmayın, çevreyi bilmediğinizi anlayan kötü niyetli insanlar size daha kolay yaklaşabilir.
• Geceyi sokakta geçirecekseniz, Tren istasyonlarındaki ve havalimanlarındaki Luggage Room ( bagaj odaları) ‘a kapanmadan önce (8-9 gibi) uyku tulumu ve iç cebiniz dışında bütün eşyalarınızı bırakın.
• Hostelinize yerleştikten hemen sonra çevre turuna çıkın market nerde, eczane nerde, metro durağı yakın mı öğrenin.
• Hostelinize Curfew(belirli bir saatten sonra kapıları kapatıp sizi dışarıda bırakma) uygulaması var mı diye sorun. Yoksa bile,  dış kapının anahtarını mutlaka isteyin..
• Hostel odalarında genellikle bavullarınızı koyabileceğiniz dolaplar oluyor ancak olmadığı takdirde bile endişelenmeyin kimse bu yorucu seyahat sırasında bir 20 kilo daha yük almak istemiyor bu yüzden fermuarlara bir kilit takıp gönül rahatlığıyla dışarıda bırakabilirsiniz.
• Müzelere girerken önceden Gençtur’dan aldığınız uluslar arası öğrenci kartını mutlaka gösterin. Birçoğu bu kartı hiç önemsemiyor ve tam parası alıyorlar sizden. Ancak önemseyen ve kartınıza bakan görevlilere nerelisiniz diye sorduklarında bize tip ve soyadı benzerliklerinden dolayı “I am from Greece”(yunanlıyım) diyin, ancak bu şekilde indirimden faydalanabilirsiniz çünkü onlar schengen ülkesi ama biz değiliz  Son zamanlarda Yunanistan'ın repütasyonu düştüğünden dolayı belki İtalyan taklidi yapmak daha faydalı olacaktır :)
• Bazı müzelere turist grubunun arasına karışıp giren çılgın Türk arkadaşlarımız varmış bu düşünülebilir.
• Metrolarda engelli bölümünden çevreyi kolaçan ederek bedavaya geçebilirsiniz ya da bir bilet atıp arkadaşınızla tost olup geçebilirsiniz. Buna değer mi demeyin çünkü bir zaman sonra 2 durak için 2€ vermek koyabiliyor.
• Buradan gitmeden trekking su matarası almanızda fayda var ve özellikle Roma’da çeşme suyunun tadı oldukça güzel, böylece suya yüksek paralar vermek zorunda kalmazsınız.
• Arada sırada meyve yiyin.
• Akşamları yatarken pilleri şarj edin. Dolduysa hafızayı aktararak boşaltın.

• Tren bileti sıraları çok ama çoook uzun olur, bu yüzden bileti almadan önce bilet sırasının en önündeki kişiden rica edip sadece bir soru soracağınızı söyleyin ve onlara gideceğiniz treni ve saati söyleyin ve global-pass ya da interrail biletiniz olduğunuzu söyleyin ve supplement(ilave ücret) ödemek zorunda mıyım diye sorun. Eğer ki hayır derlerse gönül rahatlığıyla treninize hiçbir bilet almadan gidebilirsiniz. Bu işlemi akıllı telefonunuz varsa önceki konularda verdiğim sitelerden de kolaylıkla öğrenebilirsiniz.
• Bilet almadan bindiğiniz trenlerde size özel bir koltuk yoktur bu yüzden öncelikle çantalarınızı yerleştirin ve bir yere oturun. Eğer o koltuğun sahibi gelirse ve her yer doluysa en azından bavul derdiniz olmaz.
• Domuz eti yemiyorsanız her ürünün içerik kısmına bakın, eğer “pork, lard, ham, bacon” geçiyorsa yemeyin. Burger King, Mc Donalds gibi yerlerde genellikle domuz eti veya yağı kullanılıyor. Bunu belirtip istemediğinizi ve hangilerinde yok diye sorarsanız size alternatif sunabiliyorlar.
• Çöpünüzü yere atmayın! Çok büyük tepkiye yol açarsınız.
• Karşıya geçerken sağa sola bakmanıza gerek kalmadan geçebilirsiniz, ani frenle zor duran sürücülerden laf yemek yerine özür dilediklerini görmek sizi şaşırtacaktır.(Ama yine bir akın mesuliyet kabul etmem :D )
YEMEK İŞİNİ SAKIN AKŞAM 9 DAN SONRAYA BIRAKMAYIN! Bütün gün o müze, şu manzara, bu binayı göreyim derken saatin farkına varamayabiliyorsunuz.Bu yüzden yemek işi genellikle 9 dan sonrasına kalıyor. Tabii ki Türkiye’de olsanız her restoran açık olur ve yemek bir sıkıntı haline gelmez. Ama Avrupa’da bizdeki gibi gece hayatları olan şehir neredeyse yok bu yüzden insanlar 7 gibi akşam yemeklerini yiyip 9 a kadar bütün işlerini bitiriyorlar. Siz hostelinizde duş alıp hazırlanıp vakit kaybederken insanlar yemeklerini yiyip içkilerini içip evlerine geri dönüyor oluyorlar, bu yüzden en geç 7 gibi akşam yemeği faslına girin.

Havalimanında neler yapmalısınız

Evet “O” gün geldi çattı. Uçağa binip Avrupa’ya ayak basmaya ve hayatınızın en güzel günlerini geçirmeye dakikalar kaldı. Bu bölümde, havalimanında neler yaparsanız, nasıl zamandan kazanırsınız ve diğer dikkat etmeniz gereken noktalardan bahsedeceğim.

Yurtdışı tecrübesi olan arkadaşlar bu bölümü atlayıp “Seyahat ederken dikkat etmeniz gereken noktalar” bölümüne geçmenizi tavsiye ediyorum.

“Havalimanında neler yapmalısınız” bölümünü bu konuda fazla veya hiç tecrübesi olmayanlar için yazıyorum.

Giderken havalimanında neler yapmalısınız ile başlayalım; öncelikle “yurtdışına çıkış harcı” adında 15 tl bir para ödeyerek bir gişeden pul alacaksınız. Sonra uçuş bilgilerinize bakıp, uçuş numaranızı “Dış Hatlar” yazan ekrandan kontrol edip hangi bagaj gişesinde sıraya girmeniz gerektiğinizi öğreneceksiniz.

Daha sonra üzerinde vizenizin bulunduğu pasaportunuz, pulunuz, uçuş bilgilerinizin bulunduğu bilet veya çıktısı ile bagaj sırasına gireceksiniz. Genellikle uzunca bir sıradır ve çokça geç kalan ve uçağı kaçırmak üzere olan panikli yolculara öncelik verildiği için sıra kısa bile olsa çok yavaş ilerler. Bu yüzden uçuşunuzdan “en az” 1.5 saat önce bu işlere başlayın. Bu sıra bittikten sonra bagajınızı vereceksiniz ve size hangi uçuş kapısından uçağınızın kalkacağını bildirecekler. Bu bölüme geçmeden önce yine bir sıraya gireceksiniz ve bu seferde Türkiye’den çıkış gişesinde memurlar pasaportunuza birkaç imza ve kaşe işlemi uyguluyorlar. En sonunda elinizde uçak biletinizle daha önceden size söylenen uçuş kapısına ilerleyip uçağa biniyorsunuz.

Küçük Uyarı: Sakın yanıma su alayım da uçakta para vermeyeyim diye bir düşünceye kapılmayın içeri sokmuyorlar genelde çantalara bakıyorlar, ancak iyi kamufle ederseniz aynı suya 5 kat fazla para vermekten yırtabilirsiniz.

“Genellikle” uçaktan indiğinizde pistten, bir servis (shuttle) yardımıyla havalimanına götürüleceksiniz, ve “non-EU” ya da "non-schengen"(Schengen ülkeleri vatandaşı olmayan) “EU” ya da "schengen"( Schengen ülkeleri vatandaşı) adı altında 2 farklı gişenin “non-EU” kısmında, yani kalabalık olan kısmında sıraya gireceksiniz. Sıranızı paşa paşa bekledikten sonra tek tek alınan gişe bölümüne gelip, giriş yaptığınız ülkenin dilinde merhaba, günaydın, iyi akşamlar vs. deyip gülümseyerek pasaportunuzu uzatacaksınız. Bunu yaparsanız sorun yaşamazsınız diyemem ama önceden giden arkadaşların anlattığı kadarıyla bazı ülkelere giriş yaparken Türk olduğunuz için sıkıntı yaratabiliyorlarmış, bu yüzden sahtede olsa sempatik gözükmekte fayda var :D

Gişedeki memur birkaç kaşe,imza işini tamamlarken size "ne amaçla geldiniz?" veya "öğrenci misiniz?" tarzı sorular sorabilir hazırlıklı olun. En önemlisi sakin olun Müslüman bir ülke olduğumuz için olası terörist olarak bakıyorlar ne yazık ki. Bu bakış açısına ben maruz kalmasam da bir tanıdığım İngiltere’ye girerken sakalları var diye 2 saat çantayı incik cincik aradıklarından sonra arkadaşım “Niye bu kadar sorguya çekiliyorum?” diye sorduğunda memur “çünkü görünüşünle olası tehlike arz ediyorsun” cevabını vermiş. Kısacası kesin başınıza böyle bir şey gelecek diyemesek de düzgün bir kıyafetle ve sakal tıraşıyla gitmek bu olası gereksiz tatsızlığı yaşamanızı engelleyecektir.

Evet, gişe bölümünü atlattıktan sonra artık Avrupa’dasınız ve birkaç tren yolculuğu hariç hiçbir şekilde pasaportunuzu göstermeyeceksiniz. Şimdi bagajınızı uçuş numaranızın yazılı olduğu bagaj bantlarından takip ederek alacaksınız. Eksik var mı diye kontrol ettikten sonra artık ülkeye tam anlamıyla girmeye hazırsınız.

2 Aralık 2011 Cuma

6.Aşama (Malzemeler çantaya , Çanta sırta )

5 aşamayı hallettiniz! Avrupa havasını solumaya en az 15 gününüz var. İlk önce kendinizi bir alkışlayın çünkü kendinizle gurur duymalısınız ve hemen ardından bir kahve hazırlayıp okumaya devam etmelisiniz =)

Artık sırt çantanızı hazırlama evresindesiniz ancak öncelikle bir sırt çantasına ihtiyacınız var =)

ÇANTA




Sırt çantaları 55,60,65,70,75,80,85 litre olarak, birçok özellikli ve değişik markalarda satılıyor. Fiyatlar ise 60 tl ile 300 tl arasında değişiyor. Şimdi çok mantıklı olarak nedir bu kadar fiyat farkı yaratan özellik diye soruyorsunuzdur. Uzmanı değilim ancak çanta almak için yaptığım araştırmalar sırasında, bir çanta alırken nelere dikkat etmek gerektiğini şu maddelerde toplayabilirim;

• Çanta sırtından alüminyum destekli olmalı böylece sırt ve bel ağrılarını engelliyor bunun yanında belle sırt arasında boşluk yaratarak terlemeyi kısmen engelliyor.
• Bele çantanın kumaşından oluşan ve yumuşak bir kuşakla bağlanıyor olması gerekli, bunu kürek kemiklerinize oturttuğunuz zaman omuzlarınızda ufacık bile ağırlık hissetmeyeceksiniz. Böylece çantanın ağırlığını vücudunuzun çeşitli yerlerine dağıtmış olacaksınız.
• Çantanın kumaşı havalandırmayı çok iyi yapmalı aksi takdirde uzun zaman kalan kirli çamaşırlar bütün kıyafetlerinizi kokutabilir ve bunun yanında ya çanta kumaşı su geçirmez olmalı ya da kendinden yağmurluklu modellere bakılmalı.
• Ağırlığınıza ve fiziğinize uygun bir çanta seçin. Ne kadar ağır çanta, o kadar size eziyet haline gelecektir. Kızlar için genellikle 55 lt en fazla 65 lt uygundur. Erkekler içinse sınır yok ancak dediğim gibi ne kadar hafif o kadar iyi.
• Çok cepli ve ip bağlayacak, halka geçirilecek kulaklara sahip bir çanta çok kullanışlı olacaktır. Hele ki çantanın altında uyku tulumunuzu koymak için özel bir cep varsa tadından yenmez.
• Genelde çantalar 45+10 , 65+10 tarzında yazılarak satılır.Bu +10 luk +20 lik kısımlar çantanın içinden iple sıkıştırılarak 2 ayrı bölüm oluşturarak yapılan kısımlardır.Bu kısımlar hemen elinizin altında olması gereken şeyleri koyarak kolayca ulaşmanızı sağlar.

Çantanızı olabildiğince hafif yapmaya çalışın bana kalırsa erkekler için 15 kiloyu idealdir ama 20 kiloyu da geçmesin. Kızlar daha hafif çantalarla giderlerse eziyet çekmezler.

Çantaları adresini vereceğim yerlerden kaliteyi ucuza alabilirsiniz ya da internetten, mağazalardan hafif kazık yiyerek alabilirsiniz.

İstanbul: Mercan yokuşu(Eminönü)
İzmir : Kemeraltı
Ankara : Ülkealan Pasajı ve Yiba Çarşısı

Çekçekli çantalar çok mantıklı diye düşünebilirsiniz ancak çanta ne kadar kaliteli de olsa bütün yollar o küçük tekerleklerin sorunsuzca gidebileceği kadar pürüzsüz değil. Bunun yanında bir elinizin daima dolu olması sizin için dezavantaj. Ancak önceden bahsettiğimiz gibi genellikle otellerde kalıp çantayla pek yol almayacaksanız kesinlikle en ideali bu çekçekli çantalar.

UYKU TULUMU




Bunun yanında uyku tulumu ve mat kesinlikle lazım. Çünkü devamlı hostellerde bile kalsanız hiç beklemediğiniz şekilde kendinizi sokakta bulabiliyorsunuz. Zaten çok büyük bir ağırlığı yok ama işlevi çok.



ÇADIR




Eğer sefil(gerçek) interrail yapacaksanız çadır en önemli unsur. Çok para dökmeyin ve gittiğiniz mevsime göre çadır alın. Devamlı çadırda kalacaklar için şişme yatak düşünülebilir ancak taşıma konusu sıkıntı olacağından tercih size kalmış.

MALZEME LİSTESİ

Son olarak, interrail boyunca işinize yarayacak neredeyse bütün eşyaların bir listesini hazırladım. Sadece bunun çıktısını alıp gittiğiniz sezona göre üzerine “tik” atarak bile neredeyse hiçbir eksiğiniz olmadan hazırlığınızı bitirebilirsiniz. İşte o liste;

• 3-4 boy Kilit •El feneri
• Tırnak makası •Kulak çöpü
• ıslak mendil •tuvalet kağıdı
• jilet •diş macunu,fırçası
• kirli torbası •yiyecek torbası
• atki,eldiven,bere(eylül,ekim) •aspirin
• multivitamin •sinkov
• duş jeli •şampuan
• kas gevşetici hap veya krem •uçuk kremi
• ishal ilacı •bir sürü çorap
• bir sürü iç çamaşırı •4-5 t-shirt
• 1 kazak •1 sweatshirt
• 1 kalın hırka(kapşonlu) •2 pantolon
• 1 eşofman •Yastık kılıfı,çarşaf
• Vücut havlusu •Güneş gözlüğü
• Kamera ve şarj aleti •Fotograf makinası ve şarj aleti
• Usb kabloları •Telefon,kulaklık
• Kulak tıkacı •Uyku bandı
• Pasaport •Para
• Bilet •Uçak bıletı cıktıları
• hesap kartı •kredı kartı
• Kımlık,ogrencı kımlıgı •Fotokopiler(bütün resmi belgelerin ve kimliklerin)
• iğne,iplik •Geniş bir naylon(uyku tulumunun altına sermek ıcın)
• koltukaltı rolon,deodorant •boyun yastıgı
• bot •terlik
• bandaj •kitap
• göz bandı •kulaklık,mp3
• pamuk •usb
• trekking su matarası •boş dvd(resimleri depolamak için)
• şapka •mayo;bikini;mayokini :D
• kalem,defter •telefon şarj aleti(yedekli !!)
• yağmurluk,panço •banyo lifi
• yara bandı •güneş kremi
• kadın hijyen malzemeleri •ip,lastik